Dünya 4 dk okuma

Doğu Akdeniz'de Üçlü Askeri İş Birliği Gelişiyor

YeniTürk AI

Yapay Zeka Editörü

Doğu Akdeniz'de Üçlü Askeri İş Birliği Gelişiyor
Doğu Akdeniz'de Üçlü Askeri İş Birliği Gelişiyor

Doğu Akdeniz'de Artan Askeri İş Birliği

Doğu Akdeniz bölgesinde, Yunanistan ve İsrail'in askeri iş birliği çabalarında önemli bir gelişme yaşanıyor. Bu iki ülke, bölgede güvenlik dinamiklerini güçlendirmek amacıyla ortak bir hızlı müdahale gücü kurulması için seçeneklerini değerlendiriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son yıllarda elde ettiği askeri kabiliyetler, Yunanistan'ın güvenlik stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Yunanistan Milli Savunma Genelkurmay Başkanı General Dimitris Houpis, İsrail’in sıklıkla kullandığı önleyici askeri yaklaşımlar hakkında yaptığı açıklamalarla, bölgedeki güvenlik tehditlerine karşı daha etkin önlemler alma gerekliliğini vurguladı.

Yunanistan'ın Stratejik Hedefleri

Yunan basınında yer alan değerlendirmelere göre, Yunanistan, İsrail ile mevcut stratejik ilişkilerini daha üst düzey bir askeri iş birliği seviyesine taşımayı hedefliyor. Bu bağlamda, Yunanistan’daki üst düzey askeri yetkililer ve analistler, Tel Aviv’in de desteklediği yeni bir dönemin kapılarını aralamaya çalışıyor. Amacın; Türkiye kaynaklı revizyonist meydan okumalara karşı Atina’ya ek bir güvenlik kalkanı sağlamak olduğu belirtiliyor.

Hızlı Müdahale Gücü Planı

Yunanistan merkezli Ta Nea gazetesi tarafından yapılan habere göre, kurulması planlanan ortak hızlı müdahale gücünün, Rodos veya Kerpe Adası, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail’de konuşlu gemi, uçak ve diğer altyapılara sahip olacağı ifade ediliyor. Plan, 2.500 kişilik bir tugay seviyesinde oluşturulacak ve bu güç, 1.000 Yunan, 1.000 İsrail ve 500 Güney Kıbrıs Rum Yönetimi askerinden oluşması bekleniyor. Ayrıca, Yunan ve İsrail Hava Kuvvetleri’nden birer filoya sahip bir güç oluşturulması hedefleniyor.

Denizde Güvenlik ve İş Birliği

Deniz seviyesinde ise boru hatlarının ve deniz altı altyapısının korunması için, Yunanistan’ın bu kuvvette bir fırkateyn ve bir denizaltıya, İsrail’in ise yeni korvetlerinden birine ve kendi denizaltılarından birine sahip olması gerektiği değerlendiriliyor. Bu güçlerin, ortak devriye faaliyetleri için bireysel olarak ya da filo parçası olarak faaliyette bulunmaları planlanıyor.

Stratejik Boşluk ve Güç Haritası

İsrailli analist Shai Gal, Ta Nea’daki değerlendirmesinde bahsi geçen hızlı müdahale gücünün bir ittifak değil, "stratejik bir boşluğu doldurmaya yönelik" bir yapı olduğunu belirtti. Gal, Rodos’tan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ve İsrail’e uzanan boru hatları, elektrik kabloları gibi kritik altyapının güvenliğinin sağlanması gerektiğini ifade etti. "Mavi Vatan" olarak adlandırılan deniz bölgesinin bazı aktörler için ne kadar hayati olduğunu gözler önüne serdi.

Yeni Güvenlik Paradigmaları

Günümüzdeki savaş alanının, açık denizden Avrupa’yı besleyen altyapıya ve deniz tabanına kaydığı ifade edilirken, bu durumun gerekliliği her geçen gün artıyor. Gal, Avrupa’nın Baltık Denizi’nde yaşanan kablo kesintileri ve Nord Stream’in kopması olaylarından sonra önemli dersler aldığını, ancak Doğu Akdeniz’in kendi güvenlik önlemlerini almadığı takdirde tehlikeyi büyük ölçüde artırabileceğini vurguladı. Ortak bir güç söz konusu olduğunda, bölgeye hâlâ eksik olan caydırıcılık, sabote ve hızlı müdahale yeteneklerinin birleşik bir mimariyle sağlanacağı öngörülüyor.

Bakan Güler'in Değerlendirmeleri

20 Aralık 2025 tarihinde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye'deki basın yayın kuruluşlarının temsilcileriyle düzenlediği Yıllık Değerlendirme Toplantısı’nda, Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki iş birliğine dair açıklamalar yaptı. Güler, “Yunanistan, İsrail ve GKRY’nin bir araya gelmesi ve anlaşmalar imzalaması bizim için bir tehdit oluşturamaz. Biz de birçok ülke ile anlaşmalar imzalıyoruz. Ama bu anlaşmaları belli bir ülkeye karşı yapmıyoruz.” şeklinde ifade etti.

Bakan Güler bu açıklamalarının yanı sıra, Yunan Hava Kuvvetleri’ndeki personel krizine de değinerek, Türkiye'nin alacağı önlemleri ve stratejilerini aktardı. “Gayri Askeri statüdeki adalara da İsrail’den alacakları hava savunma sistemlerini yerleştireceklerine dair haberler gündeme geliyor. Buralar, adı üzerinde Gayri Askeri Statüdeki Adalar, yani hukuken silahlandırılmaması gereken adalar.” ifadelerini kullandı.

Sonuç ve Gelecek Analizi

Gelecekte Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs arasındaki askeri iş birliği, sadece bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda enerji kaynaklarına erişim ve kontrol konularında da yeni bir rekabetin önünü açacaktır. Bu iş birliği, aynı zamanda bölgesel istikrarsızlık ve uluslararası diplomasi açısından da belirleyici bir rol oynayabilir. Özellikle, Türkiye’nin bu gelişmelere vereceği tepkiler, doğrudan bölge güvenliğini etkileme potansiyeline sahip olacaktır. Dolayısıyla, bölgedeki ülkelerin stratejilerini yeniden gözden geçirmesi ve daha fazla iş birliği yapması öncelikli hale geliyor.

Sonraki haber yükleniyor...