İsrail'in Yeni Kayıt Kuralları ve Gazze'deki İnsani Kriz

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), İsrail'in uluslararası sivil toplum kuruluşlarına yönelik olarak 2026 yılı için getirdiği yeni kayıt kuralları nedeniyle, Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'daki insani yardım operasyonlarının ciddi bir tehdit altında olduğunu duyurdu. Bu durum, bölgedeki insani krizle başa çıkma çabalarını olumsuz etkileyebilir, aynı zamanda ihtiyaç sahiplerinin hayati yardım almasını zorlaştırabilir.

İnsani Yardım Operasyonlarına Etkisi

MSF'nin yaptığı açıklamada, bu yeni kayıt kurallarının, Gazze ve Batı Şeria'da yaşayan yüz binlerce insan için hayati önem taşıyan sağlık hizmetlerine erişimi tehdit ettiği vurgulanmıştır. Özellikle Gazze’de faaliyet gösteren MSF, yeni şartların 1 Ocak’tan itibaren sivil toplum kuruluşlarının kayıtlarının iptal edilmesine yol açabileceğini belirtmektedir. Bu durum, MSF de dahil olmak üzere birçok yardım kuruluşunun bölgedeki insanlara temel hizmetler sunmasını imkansız hale getirebilir.

Gazze’nin Sağlık Sistemi ve Yaşanan Kriz

Gazze'nin mevcut sağlık sistemi halihazırda büyük bir tahribat içindedir. Çeşitli nedenlerle çökme aşamasına gelmiş olan bu sistem, bağımsız ve deneyimli insani yardım kuruluşlarının müdahale etme imkanını kaybetmeleri durumunda Filistinliler için büyük bir felakete yol açacaktır. Bu bağlamda, MSF, İsrailli yetkililere çağrıda bulunarak, uluslararası sivil toplum kuruluşlarının Gazze'deki tarafsız ve bağımsız müdahalelerini sürdürebilmeleri için gerekli koşulların sağlanmasını talep ediyor.

Uluslararası Toplumun Rolü

Uluslararası toplum, bu tür engellemeler karşısında daha etkin bir duruş sergilemek ve yerel halkın temel ihtiyaçlarına erişimini sağlamak için işbirliği yapmalıdır. Gazze'deki insani yardım müdahalesinin kısıtlı olması ve bu durumun daha fazla engellenemeyeceği belirtilmektedir. İnsani yardım organizasyonunun, yüz binlerce insanın hayatta kalması açısından kritik olan bu hizmetleri sağlamak için mücadele etmesine rağmen, yeni kurallar durumun daha da kötüleşmesine yol açabilir.

MSF’nin Faaliyetleri ve Gelecek Planları

MSF'nin Gazze Acil Durum Koordinatörü Pascale Coissard, organizasyonun geçen yıl yüz binlerce hastayı tedavi ettiğini ve yüz milyonlarca litre su dağıttığını ifade etti. Ayrıca, Coissard, MSF ekiplerinin faaliyetlerini genişletmeye ve Gazze'nin çökmüş sağlık sistemini desteklemeye çalıştıklarını vurguladı. 2025 yılı içerisinde gerçekleştirilen yaklaşık 800 ayakta hasta muayenesinin yanı sıra, 100 binden fazla travma vakasına da müdahale ettiklerini belirtti.

MSF, eğer kaydedilirlerse, 2026'da faaliyetlerini güçlendirmeye devam etmeyi planlıyor. Ancak yeni kayıt kuralları ile karşılaşacakları bürokratik engellerin bu planları gerçekleştirmelerini zorlaştırabileceği açıktır.

Sonuç ve Gelecek Senaryoları

Tüm bu gelişmeler ışığında, İsrail’in uyguladığı yeni kurallar hem Gazze'de hem de Batı Şeria'da insani krizleri derinleştirme potansiyeline sahiptir. Bölgedeki mevcut krizle birleştiğinde, bu durumun uzun vadede hem sosyal hem de ekonomik açıdan yıkıcı sonuçlar doğurabileceği öngörülmektedir. İnsani yardım organizasyonlarının operasyonlarının kısıtlanması, sağlık hizmetlerine erişiminde ciddi bir daralmaya yol açacağı gibi, bu durum bölgedeki sosyal huzursuzlukları da artırabilir.

Uluslararası toplumun ve sivil toplum kuruluşlarının, Gazze ve Batı Şeria'daki insani durumu iyileştirmek için etkili ve çabuk çözüm yolları geliştirmesi, önümüzdeki dönemde hayati önem taşıyacaktır. Bu bağlamda, gereken diplomatik ve insani müdahalelerin bir an önce hayata geçirilmesi, bölgede yaşanan insani dramın önüne geçebilir.