Türkiye'nin Suriye ile Diplomatik İlişkilerini Güçlendirme Çabaları

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Suriye'nin başkenti Şam'da, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve üst düzey yetkililerle bir araya gelerek, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkileri güçlendirme hedefini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu buluşma, iki ülke arasında sadece diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi değil, aynı zamanda bölgesel işbirliğinin arttırılması açısından da büyük bir fırsattır. Türkiye'nin dış politikasında Suriye konusu, istikrar, güvenlik ve insani yardım açısından hayati bir öneme sahiptir. Özellikle terörle mücadele, Suriye'deki sığınmacı sorunları gibi güncel meselelerin ele alınması, bu görüşmenin önemini artırmaktadır.

Geçmişten Günümüze Türkiye-Suriye İlişkileri

Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkiler tarihsel olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. İki ülke arasındaki işbirliğinin zayıflaması, 2011'de Suriye'de patlak veren iç savaşla ivme kazanmış, bu süreçte Türkiye farklı bir dış politika izleme yoluna gitmiştir. Ancak son yıllarda, özellikle Suriye'deki istikrarsızlığın doğurduğu sürekli tehditler ve Türkiye'deki sığınmacı sayısının artışı, Türkiye'yi yeniden Suriye ile ilişkilerini gözden geçirmeye sevk etmiştir. 2024 yılının başlarında Esed rejiminin devrilmesinin ardından, Türkiye-Suriye ilişkilerinde önemli bir ivme yakalanmış ve birçok alanda ikili işbirliği fırsatları ortaya çıkmıştır. Bu süreç, özellikle güvenlik ve ekonomi alanlarında dikkate değer olmuştur.

Önceki Ziyaretler ve Yapılan Görüşmeler

Hakan Fidan’ın, Esed rejiminin devrilmesinin ardından 22 Aralık 2024 tarihinde Suriye’yi ziyaret etmesi, iki ülke arasındaki ilk resmi temas olarak kayda geçmiştir. Bu ziyaretin ardından, Türkiye ile Suriye arasındaki üst düzeyli ziyaretlerin hız kaybetmeden devam ettiği gözlemlenmiştir. Özellikle 3+3 formatında gerçekleştirilen görüşmeler, bu yeni dönemde önemli bir yer tutmaktadır. Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani’nin 15 Ocak’ta Türkiye’yi ziyaret etmesi ve bu çerçevede düzenlenen görüşmeler, her iki ülkede güvenlik alanındaki işbirliğini geliştirmek adına yapılan somut adımlar olarak öne çıkmaktadır.

Görüşmelerin İçeriği ve Hedefleri

Bu kapsamda, Hakan Fidan önderliğindeki Türk heyeti, Suriye ile birlikte güvenlik ve terörle mücadele alanındaki işbirliğini tartışmak üzere bir dizi görüşme gerçekleştirmiştir. 12 Ekim'de Ankara'da düzenlenen toplantıda, tüm bu meseleler etraflıca ele alınmış ve iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da güçlendirilmesi için atılması gereken adımlar belirlenmiştir. Bu toplantılarda, Suriye’nin iç durumunun yanı sıra, Türkiye'deki sığınmacıların geri dönüşü konuları da masaya yatırılmıştır.

Türkiye'nin Dış Politikasında Suriye'nin Yeri

Türkiye, ulusal güvenliğini sağlamak ve bölgesel istikrarı güçlendirmek için Suriye ile olan ilişkilerini stratejik bir öncelik olarak görmektedir. Özellikle, terörle mücadele konusunda iki ülkenin işbirliğinin artırılması, Türkiye'nin kendi sınır güvenliğini sağlamak adına kritik bir gereklilik haline gelmiştir. Bunun yanı sıra, Suriye'deki sığınmacı sorunlarının çözümü, Türkiye'nin insani diplomasi çabaları çerçevesinde önemli bir yere sahiptir. Türkiye, bu bağlamda Suriye’nin istikrar ve güvenliğine katkıda bulunacak yeni işbirliği imkanlarını değerlendirmek için gerekli adımları atmaktadır.

Gelecek Perspektifi ve Olası Etkileri

Gelecek dönemde, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerin daha da derinleşmesi beklenmektedir. Bu durum, yalnızca iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliğine değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik dinamiklerine de etki edecektir. Türkiye’nin Suriye’deki güç dengelerini koruma çabası, zamanla daha fazla ekonomik işbirliğine yol açabilir. Örneğin, yeni ticaret yolları açılabilir, enerji işbirlikleri geliştirilebilir ve diğer ekonomik alanlardaki etkileşimler artırılabilir.

Ayrıca, Suriye'deki iç savaş sonrası yeniden yapılanma süreci, Türkiye’nin bu süreçte önemli bir rol oynamasını sağlayabilir. Türkiye, hem insani yardım açısından hem de yeniden inşa projeleri ile Suriye’nin kalkınmasına destek verirken, aynı zamanda kendi ekonomik çıkarlarını da gözetmek durumundadır. Bu anlamda, Türkiye-Suriye ilişkilerinin güçlenmesi, sadece iki ülkenin çıkarlarına değil, bölgesel barış ve istikrara da hizmet edecektir.

Sonuç

Türkiye’nin Suriye ile gerçekleştirdiği bu yeni diplomatik ilişkiler, bölgedeki istikrar ve güvenlik açısından büyük önem taşımaktadır. İki ülke arasındaki üst düzeyli görüşmelerin sıklığı, ilişkilerin ne denli kritik bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Hem Türkiye hem de Suriye, karşılıklı olarak bölgesel ve uluslararası alanda daha etkin bir konumda olabilmek için bu ilişkileri derinleştirmek adına çalışmaktadır. Bu bağlamda, önümüzdeki süreçte çok daha fazla işbirliğinin ortaya çıkması ve iki ülkenin de menfaatlerini gözetecek yeni stratejilerin geliştirilmesi beklenmektedir.