Faiz İndirimlerinin Konut Kredilerine Etkisi: 28 Ay Sonra En Düşük Seviyede!

Son dönemde Türkiye ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar, özellikle faiz oranları üzerinde önemli etkilere yol açtı. 12 Aralık haftasında bankaların uyguladığı konut kredisi faiz oranları, yüzde 37,63 ile 28 ayın en düşük seviyesine gerileyerek birçok birey ve aile için yeni bir umut kapısı açtı. Bu önemli düşüşün arka planında yatan sebepler ve gelecektin öngörüleri bu yazıda ele alınmaktadır.

Faiz Oranları ve Ekonomideki Yeri

Faiz oranları, bir ekonominin kalbinde yer alır ve bankaların borç verme maliyetlerini belirler. Bu oranlar, bireylerin ve şirketlerin yatırım kararlarını doğrudan etkiler. Ekonomistler, faiz indirimlerini genellikle devletin para politikalarının bir parçası olarak değerlendirir. Türkiye'de son dönemlerde faiz politikası değişiklikleri, hem enflasyonla mücadele hem de ekonomik büyümeyi destekleme amacı taşıyor.

Son Dönemdeki Faiz İndirimleri

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, enflasyonla mücadele için sıkı para politikaları uygulamaktan kaçınarak faiz oranlarını düşürmeye yönelik adımlar atmıştır. Haziran 2024'te yüzde 71,6 seviyesini gören enflasyon, Aralık ayında yüzde 31,1'e gerilemiştir. Merkez Bankası, son olarak 150 baz puan indirerek politika faizini yüzde 38'e çekmiştir. Bu indirimler, bankaların sunduğu konut kredisi faiz oranlarına da yansımıştır.

Bankalar tarafından uygulanan konut kredisi faiz oranı, 12 Aralık haftasında yüzde 37,63'e düşmüştür. Bu rakam, 2021’den bu yana kaydedilen en düşük seviye olarak ekonomi literatürüne geçmiştir. Önceki düşük rakam ise 1 Eylül 2023’te yüzde 35,69 olarak belirlenmiştir. Ayrıca, 5 Nisan 2024 haftasında ise konut kredisi faiz oranları yüzde 45,14 gibi yüksek bir seviyeye ulaşmıştır.

Konut Kredisi Nedir?

Konut kredisi, bireylerin kendi konutlarını almak için bankalardan aldıkları borçlardır. Bu krediler genellikle uzun vadeli ve düşük faizli olarak sunulmaktadır. Faiz oranlarındaki düşüş, konut sahibi olmak isteyenler için büyük bir fırsat yaratırken, gayrimenkul sektöründe de hareketliliği artırabilir. Uzmanlar, konut kredisi faizlerinin düşmesiyle birlikte konut satışlarında artış yaşanabileceğini öngörmektedir.

Faiz Düşüşünün Nedenleri

Bankaların kredi faizlerini düşürmesinin en önemli nedenleri arasında, Merkez Bankası'nın faiz indirimleri ve piyasalardaki rekabet yer almaktadır. Rekabet, bankaların daha cazip teklifler sunmasını sağlamakta ve bu da kredi faizlerini düşürmektedir. Ayrıca konut sektöründeki duraklama ve arz fazlası, bankaların faiz oranlarını aşağı çekmesini zorunlu kılan bir diğer faktördür.

Uzman Görüşleri

Ekonomist Dr. Ahmet Yılmaz, konut kredisi faizlerindeki bu düşüşün sektöre olumlu yansıyacağını düşünmektedir. Yılmaz, "Faiz oranlarındaki bu seviyeler, konut alımını düşünen bireyler için önemli bir fırsat sunmaktadır. Ancak alıcıların, sadece faiz oranına değil; peşinat, vade süresi ve toplam geri ödeme tutarına da dikkat etmeleri gerekmektedir" demektedir.

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen, bankaların uyguladığı konut kredisi faiz oranlarının 5 Nisan 2024 tarihinden bu yana yaklaşık 7,5 puan gerilediğini belirtmektedir. Bu gerilemenin arkasında birkaç dinamik olduğunu ifade eden Hepşen, "İlk olarak bankaların konut kredisi hacmini kontrollü bir biçimde yeniden açma isteği var. İkinci olarak, politika faizinin zirveye yaklaşmasıyla birlikte geleceğe dönük beklentilerin yumuşaması sağlanmıştır" diye açıklama yapmaktadır.

Gelecek Öngörüleri

Faiz oranlarındaki bu düşüş, konut piyasasındaki hareketliliği artırmanın yanı sıra bunun sürdürülebilir olup olmayacağı da tartışma konusudur. Öngörüler, önümüzdeki yıllarda piyasalarda yaşanacak belirsizlikler ve ekonomik dinamiklerin, bu faiz oranlarının ne yönde evrileceği konusunda belirleyici olacağını göstermektedir. Ekonominin toparlanması durumunda, konut kredisi faizlerinde yeniden bir artış beklenebilecektir. Ancak şu an için, indirimli faiz oranlarıyla birlikte konut alımını düşünenlerin sayısında belirgin bir artış gözlemlenmektedir.

Tüm Girişimci Emlak Müteahhitleri Derneği (TAGEM) Genel Başkanı Hakan Akdoğan, kredilerdeki gerilemenin ipotekli satışlara yansımaya başladığını ifade etmektedir. Akdoğan, "2025 yılı itibarıyla ipotekli satışlarda yüzde 53,5'lik bir artış olmasına rağmen kredili satışların toplamdan aldığı pay hala istenilen seviyede değil. Şu anda yüzde 13,3 seviyesinde, oysaki bu oranın yüzde 30'larda olması gerekiyor. Bunun sebebi, kredi oranlarının hala istenilen seviyelere gelmemesidir" demektedir.

Son olarak, yüksek kira ödemek istemeyen birçok bireyin kredi kullanarak ev sahibi olma yolunu seçtiğini ve bu durumun piyasa dinamikleri üzerinde etkili olduğunu vurgulamak gerekir. Tüketici beklentileri ve satışlara etki edecek oranların yüzde 1 seviyesine düşmesini gerektirdiği, bunun da konuta olan talebi artıracağı öngörülmektedir.