Halkbank’ın 2026 Vizyonu: Dengeli Büyüme Hedefleri

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, bankacılık sektörünün geleceğine ilişkin yaptığı derin analizde, 2026 yılına dair önemli hedefleri ve stratejileri paylaştı. Arslan, sektörün öncelikli beklentilerinin, aktif kaliteyi korumak, kredi büyümesini dengeli bir şekilde sürdürmek ve bilanço dayanıklılığını güçlendirmek olduğunu belirtti. Bu hedefler, bankacılık sektörünün karşılaştığı zorluklar ve fırsatlar doğrultusunda büyük bir öneme sahip.

Bankacılık Sektöründe Dönüşüm Süreci

Arslan, bankacılık sektöründe son yıllarda yaşanan değişimlere ve sektördeki dönüşüm sürecine vurgu yaparak, 2025 yılında sektörde odaklanılan unsurların başında risk yönetimi, aktif kalite ve bilanço dayanıklılığı olduğunu kaydetti. Bu bağlamda, Halkbank olarak kaynaklarını daha seçici alanlara yönlendirerek kredi büyümesini dengeli şekilde yönetme hedefinde olduklarını ifade etti. Aktif büyüklüklerinin 2025’in ilk dokuz ayında %34 artarak 4 trilyon lirayı aşması, bu stratejinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.

KOBİ ve Girişimcilik Destekleri

Arslan, Halkbank’ın kredi politikalarının KOBİ’ler ve girişimciler üzerine odaklandığını belirtirken, kadın ve genç girişimcilerin desteklenmesinin sadece finansal fayda sağlamakla kalmayıp toplumsal yarar boyutunda da stratejik bir yaklaşım geliştirdiklerini vurguladı. Geçen yıl, 231 bin esnaf ve sanatkara 155 milyar lira Hazine faiz destekli kredi kullandırdıklarını belirten Arslan, bu kredilerin KOBİ kredileri içindeki payının %34 seviyesinde olduğunu duyurdu. KOBİ’lerin sürekliliğini sağlamak, üretim ve istihdamı desteklemek için bankanın sunduğu selektif kredi politikaları büyük önem taşıyor.

• KOBİ kredileri, 2026 hedeflerinin önemli bir parçasıdır.
• 263 bin kadın girişimciye 118 milyar lira finansman desteği sağlanmıştır.
• Genç girişimciler için sundukları Gençİz Kredisi ile 1 milyon lira üst limitli finansman imkanı sunulmaktadır.

Finansal Performans ve Büyüme Beklentileri

Arslan, 2025 yılının finansal operasyonlarının Orta Vadeli Program (OVP) hedefleriyle uyumlu bir şekilde yürütüldüğünün altını çizdi. Yönetimlerin, alınan kararların ve uygulanan politikaların somut finansal sonuçlarla desteklenmesi gerektiğini belirten Arslan, aynı dönemde net karlarının %80 artışla 20,2 milyar lira seviyesine ulaştığını açıkladı. Bankanın, ülke ekonomisine katkıda bulunma hedefine yönelik sürdürdüğü stratejinin önemli bir parçası olan bu sonuçlar, Halkbank’ın sektördeki konumunu güçlendirirken, güvenilirliğini de artırmaktadır.

2026 İçin Hedefler ve Öngörüler

2026 yılında sektörde beklenen finansman imkanlarının artması, ekonomideki iyileşmelerle doğrudan ilişkilidir. Arslan, ekonomik göstergelerdeki iyileşme ile birlikte kaynak maliyetlerinin düşmesinin ve kredi sınırlamalarının kademeli olarak gevşemesinin kredi kullandırımlarını artıracağına işaret etti. KOBİ kredilerinin payının artması beklenirken, dijitalleşmenin ve yapay zeka uygulamalarının bankacılık sektöründe daha hızlı benimsenmesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca, Halkbank’ın 2026 vizyonu içerisinde müşteri deneyiminin sürdürülebilirliğinin de önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Arslan, dijital ve fiziksel temas noktalarında hız ve güven unsurlarının bütünleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Müşteri memnuniyetinin artırılmasıyla birlikte uzun vadeli müşteri bağlılığının güçlenmesi amaçlanmaktadır.

Ekonomik İyileşme ve Çıkarımlar

Halkbank Genel Müdürü Arslan, 2026 yılı için Türkiye ekonomisinin büyüme ve gelişim hedeflerinin, OVP uygulamalarıyla paralel yürütüleceğini duyurdu. Dezenflasyon sürecinin kararlılıkla sürdürülmesi ve mali disiplin anlayışının korunması, 2026’da beklenen olumlu ekonomik sonuçlar arasında yer alıyor. İşsizlik oranının %8’in altına gerilemesi, dolayısıyla tek haneli seyrin güçleneceğine yönelik öngörüler, istihdam piyasasındaki iyileşim ile doğrudan ilişkilidir.

Ayrıca, ihracat performansındaki artış ve dış ticaret dengesindeki iyileşmelerin devam edeceği bekleniyor. Arslan, 2026’da cari açığın daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşacağına ve GSYH oranının %1 seviyesinde istikrar kazanacağını ifade etti. Makroekonomik dengelerdeki iyileşmelerin doğal sonucu olarak ülke risk priminin (CDS) son 7,5 yılın en düşük seviyelerine gerilediği, bu durumun ekonomi politikalarına duyulan güvenin güçlendiğini gösterdiği belirtildi.

Sonuç Olarak

2026 yılı, bankacılık sektöründe önemli dönüşümlere sahne olmasının yanı sıra, Türkiye ekonomisi için de bir yeniden yapılandırma ve dayanıklılık yılı olma özelliği taşıyor. Halkbank, belirlediği hedeflerle, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal fayda sağlayacak politikalarla adımlar atmaya devam edecektir. Bu kapsamda, finansal sağlığın korunması ve genişlemesi adına atılan adımlar, sektördeki gelişimleri doğrudan etkileyecek ve Türkiye ekonomisinin güçlenmesine katkı sunacaktır.