Türkiye'nin kısa vadeli dış borç stokunda Ekim ayında ılımlı bir gerileme kaydedildi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, kısa vadeli dış borç stoku bir önceki aya göre 21 milyon dolar azalarak Ekim ayı itibarıyla 165,7 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Bu gelişme, ekonomistler ve uzmanlar tarafından beklenmedik şekilde gerçekleşmedi. Ekonomideki trendleri izleyenlerin dikkatini çeken bu düşüşün arkasındaki nedenlere bakmak, Türkiye'nin kısa vadeli borç stokunu yönetmeye çalışırken ne ölçüde başarılı olduğunu anlamak için önemli bir adım oldu. Kısa vadeli dış borç stoku, vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış borçları gösteren kalan vadeye göre KVDB stoku ise 226 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın bir önceki aya göre aynı oranda arttığı görüldü. Yurt içi bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, bir önceki aya göre yüzde 16,7 oranında azalarak 7,8 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Bu düşüşün arkasındaki en önemli nedenlerden biri, Türkiye'nin ekonomi politikalarında yaptığı bazı değişikliklerdir. Son zamanlarda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz oranlarını artırmaya başlaması ve bu kararın kısa vadeli borç stokunda meydana gelen azalmanın bir sonucu olduğu düşünülüyor. Faiz artırımı, kısa vadeli borçların maliyetini yükseltti ve bu da yurt içi bankaların yurt dışından kullandıkları kredileri azaltmalarına neden oldu. Bu durum, kısa vadeli borç stoku üzerinde olumlu bir etki yaptı ve Ekim ayında ılımlı bir gerileme kaydedildi. Ancak, ekonomistler tarafından dikkat çekilen bir diğer nokta ise, Türkiye'nin uzun vadeli borç stokunun hâlâ yüksek seviyelerde kalmasıdır. Türkiye'nin uzun vadeli borç stoku, kısa vadeli borç stokuna göre daha fazla arttı ve bu durum ekonomideki riskleri artırıyor. Türkiye'nin uzun vadeli borç stoku, vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış borçları gösteren kalan vadeye göre KVDB stoku ise 226 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın bir önceki aya göre aynı oranda arttığı görüldü. Yurt içi bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, bir önceki aya göre yüzde 16,7 oranında azalarak 7,8 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Yurt dışı yerleşik bankaların yurt içindeki mevduatı yüzde 0,5 oranında azalışla 19,4 milyar dolar oldu. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 0,4 oranında artışla 21,1 milyar dolar olurken, TL cinsinden mevduatları yüzde 9,2 oranında artarak 25,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret işlemlerinden kaynaklanan ticari krediler yüzde 0,7 oranında azalarak 59,2 milyar dolar olurken, nakit kredi kaynaklı yükümlülükler yüzde 1,1 azalarak 5,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu rakamlar, Türkiye'nin kısa vadeli borç stokunu yönetmeye çalışırken ne ölçüde başarılı olduğunu anlamak için önemli bir adım oldu. Ancak ekonomistler tarafından dikkat çekilen bir diğer nokta ise, Türkiye'nin uzun vadeli borç stokuunun hâlâ yüksek seviyelerde kalmasıdır.