Küresel Piyasalarda Yükselişin İşaretleri Belirginleşiyor

Küresel piyasalarda son günlerde görülen olumlu gelişmeler, yatırımcıların yüzünü güldürüyor. Özellikle ABD ekonomisinden gelen enflasyon verileri, yatırımcılar adına cesaret verici bir tablo sunuyor. Kasım ayında açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, yıllık bazda %2,7 oranında bir artış gösterirken, bu durum piyasa beklentilerinin altında kalması sebebiyle enflasyonist endişelerin azalmasına yol açtı. Analistler, bu verilerin, Amerika Merkez Bankası (Fed) için faiz politikası açısından önemli sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor.

ABD Enflasyon Verileri ve Etkileri

Amerika Birleşik Devletleri'nde enflasyonun seyrini belirleyen TÜFE, kasım ayında iki aylık dönemde %0,2 artış gösterdi. Çekirdek TÜFE ise gıda ve enerji fiyatlarının dışarıda tutulmasıyla %0,2, yıllık bazda ise %2,6 artarken, bu seviye Mart 2021'den bu yana görülen en düşük düzeyi temsil ediyor. Bu durum, Fed için faiz indirimine gitme konusunda bir zemin oluşturabilir. Ayrıca, arz-talep dengesine bağlı olarak enerji fiyatlarındaki azalmanın, genel enflasyon üzerindeki baskıyı hafifletebileceği düşünülüyor.

Ayrıca, ABD'de işsizlik maaşı talebinde bulunanların sayısındaki düşüş de dikkat çekici. 13 Aralık ile biten haftada, başvuru sayısı 224 bine gerileyerek, istihdam piyasasında bir canlanma olduğuna işaret ediyor. Bu durum, Fed'in izleyeceği politikalar açısından da göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli veri.

Fed'in Faiz Kararları Üzerine Beklentiler

Yatırımcılar, Fed'in ocak ayında politika faizini sabit tutma ihtimalinin %75 olduğuna dair fiyatlamalar yaparken, gelecek yıl içinde iki faiz indirimi bekliyorlar. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, kasım enflasyon verileri üzerine yaptığı değerlendirmede, “Bu yalnızca bir ay, ancak bu iyi bir ay,” diyerek, bir aylık verinin genel açıdan fazla anlam taşımadığını belirtse de, gelecekteki verilere dair beklentilerinin devam ettiğini vurguladı.

Küresel Piyasalarda Yükseliş

Bu pozitif gelişmeler, global piyasalarda da kendini göstermekte. S&P 500 endeksi %0,79, Dow Jones endeksi %0,14 ve Nasdaq endeksi %1,38 oranında değer kazanmıştır. Özellikle yarı iletken üreticisi Micron'un beklenenden daha iyi finansal sonuçlar açıklaması ve Trump Media & Technology Group'un önemli bir birleşme anlaşması imzalaması, hisselerde büyük yükselişlere neden oldu. Bu durum, yatırımcı güvenini artırarak piyasalardaki yükselişin dinamiğini güçlendiriyor.

Avrupa'daki Gelişmeler

Avrupa'da ise, İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini 25 baz puan düşürerek %3,75 seviyesine çekti. Bankanın bu hamlesi, piyasalarda pozitif bir etki yaratarak, FTSE 100 endeksinin %0,65 oranında değer kazanmasına neden oldu. BoE, enflasyonun hala hedef seviye olan %2’nin üzerinde olmasına rağmen, kısa vadede hedefe doğru gerileyeceği öngörüsünde bulundu.

Bu arada, Avrupa Merkez Bankası (ECB) 3 temel faiz oranını sabit tutma kararı aldı. ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyonun sürdürdüğü belirsizlik çerçevesinde, kısa vadeli düşüşlerin olabileceğini, ancak tedarik zincirlerindeki sorunlar ve dışsal faktörlerin enflasyonist baskıları artırma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.

Asya Piyasaları ve Japonya'nın Rolü

Asya borsaları da bu yükseliş dalgasından nasibini aldı. Japonya Merkez Bankası'nın 25 baz puanlık faiz artırımı, piyasalarda olumlu bir rüzgar yarattı. BoJ, %0,75 seviyesine ulaştığı tarihsel düzeyde, olumlu ekonomik göstergeler ile birlikte ücret artışlarının devam edebileceğini ve bunun da tüketime destek olacağını ifade etti.

Japonya'da kasım ayı başında ulusal enflasyon verileri yıllık bazda %2,9 oranında açıklandı. Bu değerler, piyasa beklentileriyle uyumlu olup, ekonomik büyümenin sürdüğüne dair güçlü sinyaller veriyor. Nikkei 225 endeksi %1,1, Güney Kore'de Kospi %0,8, Hong Kong'da Hang Seng %0,7 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi %0,6 oranında yükseldi.

Türkiye ve Küresel Piyasalardan Etkileri

Bu olumlu gelişmelerin Türk ekonomisine de umut vadettiği görülüyor. Borsa İstanbul, gün içindeki alış ağırlıklı seyri ile %0,43 değer kazanarak 11.335,05 puana ulaşmış durumda. Yurt içindeki tüketici güven endeksi gibi verilerin bugün açıklanacak olması, yatırımcılar açısından da kritik bir önem taşıyor. Analistler, BIST 100 endeksi için 11.400 ve 11.500 seviyelerinin direnç, 11.300 ve 11.200 seviyelerinin ise destek konumunda olduğunu not ediyor.

Ancak, bu olumlu hava içinde dikkat edilmesi gereken bazı riskler de bulunmakta. ABD ile Çin arasındaki ticaret hareketliliği ve yaşanan jeopolitik gerginlikler, küresel ekonomiyi etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Özellikle, Trump'ın imzaladığı 901 milyar dolarlık 2026 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, Çin ile hassas stratejilerin devreye alınmasına katkı sunduğu için, bu sürecin yakın gelecekte nasıl şekilleneceği merak konusu.

Kısacası, küresel piyasalardaki yükseliş, Türkiye dahil pek çok ülkede umut verici gelişmelere yol açarken, ekonomistlerin beklentileri ve riskleri dikkatle takip etmesi gerekiyor. Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan veriler, bu sürecin daha sağlıklı bir tablo sunmasına yardımcı olacaktır.