Prof. Dr. Fuat Sezgin'in Eserleri Dijital Dünyada

Prof. Dr. Fuat Sezgin'in aktif olarak yaşamı boyunca gerçekleştirdiği İslam bilimi ve teknoloji tarihine dair kapsamlı araştırmaların sonuçları, Türkiye Yazma Eserler Kurumu tarafından dijital platformda erişime açıldı. Bu koleksiyon, Fuat Sezgin’in bilim dünyasına yaptığı katkıların yanı sıra, Türk kültürel mirasının daha geniş kitlelerle paylaşılmasını sağlamak amacıyla önemli bir adımdır.

Fuat Sezgin: Bir Bilim Adamının Yolculuğu

24 Ekim 1924'te Bitlis'te dünyaya gelen Fuat Sezgin, akademik kariyerine 1951 yılında Ankara İlahiyat Fakültesi’nde başladı. İlk asistanlık döneminden sonra, 1953 yılında İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yaptı. Bu süreçte, M. Hamidullah’ın asistanlığını üstlenerek, İslam bilimi üzerine derinleşen araştırmalarını sürdürdü. Ancak, 1960 yılında Türkiye'de yaşanan siyasi çalkantılar neticesinde, Milli Birlik Komitesi tarafından üniversitelerden uzaklaştırılan akademisyenlerden biri olarak kendisini buldu. İleri görüşlü bir bilim insanı olan Sezgin, bu süreçte, kendisine gelen uluslararası teklifleri vatanına bağlılık anlayışıyla reddetmişti. Ancak yaşanan bu olumsuz durum, onu Almanya'nın Frankfurt şehrine gitmeye zorladı. Burada misafir doçent olarak ders vermeye başlayan Sezgin, 1966 yılında Cabir bin Hayyan üzerine hazırladığı tez ile profesör unvanını aldı.

Arap-İslam Bilim Tarihi: Sezgin'in Eserleri

Fuat Sezgin'in insanlık tarihine büyük katkı sağlayan Arap-İslam Bilim Tarihi, 1967’de tamamladığı ilk cilt ile başlamıştır. Bu eser, zamanla İslam biliminin farklı alanlarına dair kapsamlı bilgileri barındıran bir ansiklopedi özelliği kazanmıştır. Sezgin, toplam 18 cilt olarak planladığı bu eserin son cildini yazarken, 30 Haziran 2018’de tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Onun arkasında bıraktığı büyük ilmi miras, yalnızca akademi değil, aynı zamanda toplumun kültürel belleği açısından da bir değer taşımaktadır.

Koleksiyonun Zengin İçeriği

Türkiye Yazma Eserler Kurumu'nun (TÜYEK) erişime açtığı Fuat Sezgin'in koleksiyonu, 181 eserden oluşmaktadır. Bu eserlerden 143’ü yazma, 37’si ise matbu niteliktedir. Koleksiyondaki eserler Türkçe, Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Farsça ve Süryanice gibi çok çeşitlilik gösteren dillerde hazırlanmıştır. Hem klasik İslam ilimleri hem de bilimler tarihi açısından değerlendirildiğinde, bu koleksiyon dikkat çekici bir zenginlik sunmaktadır.

Doğa Bilimleri ve Edebiyatın Önemi

Koleksiyonun içeriği yalnızca klasik dini metinler ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda doğa bilimleri, dilbilim ve edebiyat alanlarına dair önemli eserleri de barındırmaktadır. Nadir matbu Osmanlıca eserler, sözlükler, edebi eserler ve sanat ile sosyal bilimlere dair yayınlar içermektedir. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, dijital platformda erişime açılan eserlerin Arapça'nın yanı sıra Farsça ve Osmanlı Türkçesi eserlerini de içerdiğini belirtmiştir. Bu eserler, bölgesel üretim gelenekleri hakkında çok değerli bilgiler sunmaktadır.

Gelecek Perspektifi: Dijitalleşme ve Erişim

Dr. Yılmaz, koleksiyonun dijital ortama aktarılmasının, bu eserlerin daha geniş kitlelere ulaşması açısından kilit bir rol oynayacağını ifade etti. Koleksiyondaki en eski yazma eser 1369 yılında kaleme alınmış olup, önümüzdeki dönemlerde farklı koleksiyonların da dijitalleştirilerek erişime açılması planlanmaktadır. Bu durum, hem akademik araştırmaların hem de toplum genelinde kültürel bilincin artırılması açısından önemli bir gelişmedir.

Sonuç: Kültürel Mirasın Dijitalleştirilmesi

Dijitalleştirilen eserlerin, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının yek.gov.tr adresinden erişime açılması, kültürel mirasın korunması ve toplum genelinde farkındalığın artırılması adına büyük önem taşımaktadır. Fuat Sezgin'in derin bilgi birikimi ve eserleri, geleceğin bilim insanları ve araştırmacıları için ilham kaynağı olmaya devam edecektir.