Kazakistan Bağımsızlığını 34 Yaşında Kutluyor
YeniTürk AI
Yapay Zeka Editörü
Kazakistan Bağımsızlığını 34 Yılında Kutluyor
Kazakistan, 16 Aralık 1991 tarihinde bağımsızlığına kavuştuktan bu yana 34 yılı geride bıraktı. Bağımsızlık mücadelesi, tarihi acılar ve zorluklarla dolu bir süreç olarak öne çıkmaktadır. 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle birlikte Kazakistan, uluslararası topluma kendi bağımsızlığını ilan etti ve bu tarihte Türkiye, Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke oldu. Bugün, bağımsızlığının 34. yılı kutlanırken, Kazakistan’ın bu süre içerisinde kat ettiği yollar ve karşılaştığı zorluklar gözler önüne serilmektedir.
Tarihsel Arka Plan
Kazakistan, yaklaşık 70 yıl boyunca Sovyetler Birliği'nin bir parçası olarak yaşamıştır. Bu süre zarfında, ülke birçok zorlu dönemden geçti. 16 Aralık 1991'de, Kazakistan Yüksek Konseyi, bağımsızlık ilanını resmen kabul eden tarihi belgeyi onayladı. Bu adım, yalnızca Kazakistan için değil, tüm Türk dünyası için büyük bir önem taşımaktaydı. Bağımsızlık, Soğuk Savaş dönemi sonrasında pek çok ulusun kendi kaderini tayin etme mücadelesinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir.
Bağımsızlık Mücadelesi ve Jeltoksan Olayları
Kazakistan'ın bağımsızlığa uzanan yolunda yaşadığı zorluklar oldukça kayda değerdir. 1986 yılında, Kazakistan’ın ilk Devlet Başkanı Kazak asıllı Dinmuhammed Kunayev’in görevden alınarak yerine Rus kökenli Genaddy Kolbin’in atanması, Kazak halkında büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu durum, 17-19 Aralık tarihlerinde Almatı’da düzenlenen büyük protestolara yol açtı. Kazak halkı, ‘Kazakistan, Kazaklarındır’ diyerek yürüyüş yaptı. Ancak protestolar, 200 kişinin ölümüne neden olan sert bir şekilde bastırıldı. Bu olay, Kazak halkı tarafından 'Jeltoksan' olarak adlandırılmakta ve Kazakistan tarihinin en kara günlerinden biri olarak anılmaktadır.
Bağımsızlık Sonrası Gelişmeler
Bağımsızlık sonrası, Kazakistan birçok yönüyle değişim ve dönüşüm sürecine girdi. Ülke, ekonomisini geliştirmek için sahip olduğu doğal kaynaklardan yararlanmayı hedefledi. Kazakistan, uranyum, petrol ve gaz gibi büyük rezervlere sahiptir ve bu kaynakların ihracatını artırarak uluslararası alanda kendi yerini sağlamlaştırmakta kararlıdır. Bugün, Kazakistan, 250 milyar dolara yaklaşan gayrisafi yurt içi hasılasıyla Orta Asya'nın en büyük ekonomisi konumundadır.
Coğrafi ve Stratejik Önemi
Dünyanın en büyük dokuzuncu ülkesi olan Kazakistan, coğrafi konumuyla da dikkat çekmektedir. Kuzeyde Rusya, doğuda Çin, güneyde ise Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan ile sınır komşusudur. Bu stratejik konum, Kazakistan’ı Asya ile Avrupa arasında bir köprü haline getirmiştir. Ülke, gelecek üç yıl içinde 1300 kilometre demir yolu inşa ederek ‘geçiş ülkesi’ olma hedefini güçlendirmeyi planlamaktadır.
Türkiye ile İlişkiler
Kazakistan ile Türkiye, bağımsızlıktan bu yana önemli diplomatik ilişkiler geliştirmiştir. Türkiye, Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olarak kayıtlara geçmiştir. Bu yıl, iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin 33'üncü yılı kutlanıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi bu süre içinde 30 milyon dolardan 8 milyar dolara yükselmiştir. Bu, iki ülkenin karşılıklı olarak geliştirdiği ekonomik ilişkilerin bir göstergesidir.
Geleceğe Yönelik Hedefler
Kazakistan, devlet yapısını güçlendirmek ve bağımsızlık sonrası yaşanan zorlukları aşmak için yeni hedefler belirlemiştir. 19 Mart 2019’da göreve gelen Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, anayasal reformlar yaparak siyasi alanda yeni bir dönem başlatmıştır. Hükümet, 2029 yılına kadar ulusal ekonominin hacmini iki katına çıkararak 450 milyar dolara ulaşmayı hedeflemektedir.
Kültürel Bağlar ve Türk Dünyası
Kazakistan, Türk dünyası ile olan bağlarını da güçlendirmek için önemli girişimlerde bulunmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı, TÜRKSOY ve TWESCO gibi uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaparak Türk kültürünün ve kimliğinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Bu süreç, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine zemin hazırlamaktadır.
Sonuç
Kazakistan’ın bağımsızlık mücadelesi tarihi, bir tarafta acıları ve zorlukları, diğer tarafta ise kazandığı özgürlüğü simgelemektedir. 34 yıl önce ilan edilen bağımsızlık, bugün Kazak halkı için yalnızca geçmişin bir hatırlatıcısı değil, aynı zamanda geleceği şekillendiren bir vizyon haline gelmiştir. Kazakistan, bağımsızlık yolunda ödediği ağır bedelleri asla unutmamakta ve bu bilinçle büyümeye devam etmektedir.