MSBnin Vurucu Gücü IDEF2025'de Tanıtılıyor
YeniTürk AI
Yapay Zeka Editörü
MSB'nin Vurucu Gücü IDEF 2025'de Tanıtılıyor
Milli Savunma Bakanlığı AR-GE Merkezi, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) kapsamında, Türkiye'nin yerli ve milli savunma sanayisindeki en son gelişmeleri sergilemeyi amaçlamaktadır. Fuar, Türk savunma sanayinin ulaştığı seviyeyi göstermesi açısından oldukça kritik bir öneme sahiptir ve burada yeni ürünler, özellikle de stratejik silahlar tanıtılmaktadır. Bu kapsamda, tanıtılan ürünler arasında ilk kez kamuoyuna duyurulan nüfuz edici bomba (NEB) dikkat çekici bir yerde durmaktadır.
Milli Savunma Bakanlığı AR-GE Merkezi
Kamuoyunda sıkça duyulmasa da, Milli Savunma Bakanlığına bağlı AR-GE Merkezi, Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere önemli projeler geliştirmektedir. Merkez Amiri Nilüfer Kuzulu, uzun yıllar süren çalışmaların ardından ürünlerin tamamlanmasını, sertifikasyon süreçlerinin tamamlanmasını ve kalifikasyonlarının bitirilmesini sağlamışlardır. Bu süre zarfında, MSB AR-GE Merkezi'nin çalışmaları, yerli ve milli savunma sistemleri için oldukça önemli hale gelmiş ve fuarda görünür olmaları, bu projeyle ilgili olarak kamuoyuna sunulması gereken bir gelişme olmuştur.
Nüfuz Edici Bomba (NEB)
Nilüfer Kuzulu, fuarda tanıtılan NEB'nin, Türkiye’nin savunma envanterindeki en kritik ürünlerden biri haline geleceğini belirtmiştir. Kısa adıyla NEB nedir? Bu mühimmat, Türkiye'nin daha önce geliştirdiği NEB'lerden farklılık göstererek çok daha yüksek delme kapasitesine sahip bir sistemdir. Kuzulu, bu ürünün içerisinde kullanılan patlayıcının yanı sıra, nüfuz ettiği alanın büyüklüğünü de vurgulayarak, mevcut standart mühimmatlardan daha etkili olduğunu ifade etmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) elindeki standart NEB'lerin yaklaşık 1,8 metre delme kapasitesi bulunurken, MSB AR-GE'nin geliştirdiği bu yeni mühimmatın 7 metrelik betonları delme kapasitesine sahip olduğu açıklanmıştır.
Son Testler ve Gelişmeler
Kuzulu, Aralık 2024’te gerçekleştirilen testlerden bahsederek, gelişim sürecinin ciddiyetine dikkat çekmektedir. HABRAS adı verilen merkezde, askeri ve sivil sistemlerin yüksek hızda kontrollü olarak test edilmesine olanak tanındığı belirtiliyor. Burada yaptıkları testlerde, 22 milimetre nervürlü çelikle örülmüş C50 beton bloklara karşı yapılan atışlarda, üretilen NEB'nin hedefi 7 metre deldiği ve arka tarafta bulunan 1,5 tonluk betonları da aşarak kum havuzuna kadar ulaştığı aktarılmaktadır. Bu sonuçlar, mühimmatın ne denli etkili ve güçlü olduğunu göstermektedir.
Uluslararası Standartlardaki Performansı
Nilüfer Kuzulu, NEB'nin muadilleriyle kıyaslanmasında uluslararası standartlara da dikkat çekerek, ABD standartlarında 2 bin librelik bir NEB mühimmatının yalnızca 1,8 ila 2,4 metre kalınlığındaki betonu delme kapasitelerine sahip olduğunu dile getirmiştir. Ancak, Türkiye'nin bu yeni mühimmatı, 7 metrelik betonu delerek önemli bir üstünlük sağlamaktadır. Kuzulu, bu mühimmatın C50 türünden beton bloklarla test edilmesinin dikkat çekici bir ayrıntı olduğunu, çünkü bu tür betonların genelde viyadükler, köprüler, stratejik noktalar ve nükleer tesisler gibi kritik yapıların inşasında kullanıldığını eklemektedir.
Geleceğe Yönelik Beklentiler
Nüfuz edici bombanın, envantere ne zaman girebileceği sorusu da fuarda en çok merak edilen konuların başında gelmektedir. Kuzulu, kalifikasyonu tamamlanmış, sertifikasyonu yapılmış ve NATO standartları çerçevesinde tüm testleri başarı ile geçmiş bir üründen bahsettiklerini vurgulayarak, Türkiye’nin bu mühimmatı envanterinde rahatlıkla kullanabileceğini aktarmıştır. Ayrıca, MSB AR-GE’nin geride kalan 12 yıl içerisinde pek çok ciddi ürün geliştirdiğinin altını çizerek, gelecekte bu ismin daha sık duyulacağına dair umut vermektedir.
Sonuç
Türk savunma sanayisi, IDEF 2025 Fuarı'nda sergilenen kimi ürünlerle dünya çapında rekabet gücünü artırmayı hedeflemektedir. Geliştirilen NEB, Türkiye'nin savunma altyapısını güçlendirecek stratejik bir araç olarak öne çıkmaktadır. Ülkemiz, savunma sanayisinde elde ettiği bu başarılarla, yalnızca iç güvenliği değil, aynı zamanda uluslararası alandaki güç dengesini de etkileme potansiyeline sahiptir. Savunma sanayiinde yapılan yenilikler, yalnızca askeri anlamda değil, ekonomik ve sosyal alanda da geniş bir etkiye yol açarak Türkiye'nin küresel arenada daha güçlü bir aktör haline gelmesine katkı sağlayacaktır.