Suriye'de Bir Yılda Neler Değişti?
YeniTürk AI
Yapay Zeka Editörü
Suriye'de Bir Yılda Neler Değişti?
13 yıl süren kanlı ve yıkıcı bir çatışmanın ardından Suriye, hem savaşın devam ettiği hem de toplumsal yapının yeniden inşa edilme çabalarıyla yeniden gündeme geliyor. Beşşar Esad’ın rejiminin devrilmesinin üzerinden geçen bir yıl, Suriye için birçok yönden bir dönüşüm dönemi yaşattı. Diplomatik temaslar ve yeniden inşa adımları, ülkede bir geçiş döneminin yaşandığını gösteriyor.
Savaşın Ardındaki Değişim Süreci
Baas rejiminin, 60 yıl boyunca katliam, işkence ve baskıyla yönettiği Suriye, 2011'deki halk ayaklanmalarıyla yeni bir döneme girdi. Dera'da başlayan barışçıl gösterilere rejimin verdiği sert yanıt, kısa sürede bir iç savaşa dönüşerek, bölgeyi silahlı çatışmaların içine sürükledi. İran destekli milisler ve Rusya'nın doğrudan askeri müdahalesiyle, Suriye savaşın ötesinde çok katmanlı bir vekalet alanına dönüştü.
Yıkımın Bilançosu
- Halep’in doğusu, Humus’un mahalleleri, Dera’nın sokakları ağır bombardımana tutuldu.
- Kıyasıya savaşlar sonucunda hastaneler hedef alındı, sağlık sistemi çöktü ve okullar enkaza döndü. Eğitim tamamen kesintiye uğradı.
- Birleşmiş Milletler verilerine göre, yüz binlerce insan hayatını kaybetti; milyonlarca Suriyeli yerinden edildi.
Ülke nüfusunun yarısından fazlası evini terk etmek zorunda kaldı, bu durum toplumsal dokunun parçalanmasını beraberinde getirdi. Esad rejimi, İran ve Rusya ile kurduğu ittifak sayesinde ayakta kalırken, Suriye uluslararası sistemden dışlandı. ABD ve Avrupa Birliği tarafından uygulanan ağır yaptırımlar, bankacılık sistemini felç etmiş ve Suriye ekonomisinin küresel finans ağının dışına itilmesine yol açmıştır.
Bir Yılın Dönüşümü
Esad rejiminin devrilmesinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra Suriye’de bazı olumlu gelişmeler yaşandı. Özellikle temel kamu hizmetlerinde yaşanan bazı iyileşmeler dikkat çekiyor. Suriye’nin Şam, Halep ve Humus bölgelerinde, elektrik ve su kesintileri büyük oranda azaltılmış durumda. Bununla birlikte, bazı doğalgaz santrallerinin kısmen devreye alınması ve komşu ülkelerle yapılan teknik enerji görüşmeleri, günlük elektrik süresinde sınırlı artışlar sağladı. Ancak bu durum hâlâ kırılgan; yani kesintiler tamamen bitmiş değil. Bu değişiklikler, savaşın son yıllarında tamamen kaybolmuş olan plan yapabilme hissinin geri dönmesine vesile oldu.
Eğitim ve Kültür
Benzer bir durum eğitim alanında da görülmekte. Savaş sırasında kapatılan okullar yeniden açılmaya başladı. Şam ve Halep’te üniversiteler, savaş yıllarında öğrenim hayatından kopan gençlerle dolmuş durumda. Ancak öğretmen ve akademisyen açığı, yıpranmış binalar ve ekonomik sıkıntılar hâlâ ciddi bir sorun teşkil ediyor. Eğitimin yeniden devlet politikalarının merkezine alınması, kaybedilmiş bir nesil algısının kırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Kültür ve sanatta da bir kıpırdanma söz konusu. Yıllarca kapalı kalan tiyatrolar yeniden açılmakta, küçük konserler, sergiler ve kültürel etkinlikler düzenlenmektedir. Şam’da bir sanatçının ifade ettiği gibi, “Seyirci az, imkanlar kısıtlı ama insanlar artık yeniden bir araya gelebiliyor.” Bu, bireysel değişimlerin yanı sıra toplumsal yeniden yapılanmanın bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
Diplomasi ve Yaptırımlar
Uluslararası alanda ise Suriye yeniden diplomatik muhatap haline gelmiştir. Uzun bir süre yalnızca bir savaş dosyası olarak anılan Suriye, yeniden bölgesel ve küresel siyasetin parçası olma yolunda ilerlemektedir. Türkiye, bu süreçte Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini merkeze alan çizgisiyle dikkat çekmektedir.
Esad rejiminin yeni yönetim başı Ahmed Şara, bölgesel dengeyi gözeten ve Batı ile diyalog kanallarını açmaya çalışan bir profil çizmektedir. Suudi Arabistan'daki Arap Birliği Yeniden Yapılanma Zirvesi bu diplomatik süreçte önemli bir dönüm noktası oldu. Burada, Şara ile ABD Başkanı Donald Trump ilk kez bir araya geldi; bu görüşme bölgesel diplomasi açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Washington’daki ikinci görüşmede Suriye’nin yeniden inşası, insani yardımlar, mülteci dönüşleri gibi konular masaya yatırıldı. Ayrıca, 2019'da yürürlüğe giren Sezar Yasaası çerçevesindeki ekonomik kısıtlamaların 180 gün boyunca kısmen askıya alınacağı açıklaması yapıldı. Bu durum Suriye için hem ekonomik hem diplomatik bir kırılma anlamına geliyor.
Ekonomik Yeniden Yapılanma ve Yatırım İlgisi
Kısmi yaptırım muafiyetinin getirilmesi, bazı sektörlerde faaliyet gösteren kurumlar için yeni fırsat kapılarını açmakta. Suriye’de enerji, tarım ve sağlık gibi alanlarda belli şartlar altında yaptırım muafiyeti kazanabilecek kurumlar ortaya çıkacak. Ancak insan hakları ihlalleriyle sorumlu olan kişi ve yapılar için yaptırımlar aynen devam edecek.
Bu durum, sadece Suriye’nin iç dinamikleriyle değil, aynı zamanda Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak gibi komşu ülkelerle olan ticaret yollarının önemini artırmaktadır. Bu ülkeler, Suriye ile ticaret yollarının yeniden açılmasını ekonomik bir fırsat olarak görmekte ve özellikle Halep hattının canlanması, hem kuzey Suriye’deki dengeleri hem de Türkiye’nin ihracat ve transit güzergâtlarını etkileyecek potansiyele sahip.
Geleceğe Dair Umut ve Zorluklar
Bununla birlikte, mevcut tablo pek de iç açıcı değildir. Suriye lirasi hâlâ kırılgan, enflasyon oranları yüksektir, bankacılık sistemi ise uluslararası ağlarla tam anlamıyla bağlantılı değildir. Kısmi rahatlama, halkın günlük hayatına hemen yansımayabilir ve bu etkilerin hissedilmesi için zamana ihtiyaç vardır. Ancak bu durum, Suriye’nin artık “hiçbir yatırımcının masasına bile gelmeyen” bir ülke olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Riskler devam etmekle beraber, artık Suriye, yatırımcılar için ölçülebilir ve tartışılabilir hale gelmiştir.
Sonuç: Geçiş Dönemi
Suriye’nin yaşadığı dönüşüm, tarihsel bir eşikle belirginleşiyor. On üç yıl boyunca yalnızca ölüm, yıkım ve yerinden edilme ile anılan bir ülke için, son bir yılda yaşananlar hafife alınamayacak bir yön değişimini ifade ediyor. Suriye bugün hala yaralı, hala kırılgan, ancak artık geçmişinin enkazıyla değil, geleceğine dair ihtiyatlı da olsa bir ihtimalle konuşulabiliyor. Diplomasi yeniden devrede, yaptırımlar kısmen gevşemiş durumda, yatırımlar masaya gelmeye başlamış, kurumlar tamamen dağılmamış. Bu bir yıl, Suriye’nin enkazın altında kalmamaya karar verdiği bir eşiği temsil ediyor. Sonraki süreç, yeni yönetimin içeride atacağı reform adımlarına, yıkılmış şehirleri ayağa kaldırma iradesine ve savaş yorgunu bir halkın sabrına bağlı olacaktır. Ancak şu net: Suriye, on üç yılın ardından ilk kez yalnızca “ne kaybettiğiyle” değil, ne kurabileceğiyle de tartışılıyor.