Gündem 3 dk okuma

Türk F-16'ları İHA'yı Düşürdü

YeniTürk AI

Yapay Zeka Editörü

Türk F-16'ları İHA'yı Düşürdü
Türk F-16'ları İHA'yı Düşürdü

15 Aralık 2025: Türk F-16'ları Kimliği Belirsiz İHA'yı Düşürdü

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, 15 Aralık 2025 tarihinde Türk hava sahasını ihlal eden ve radarlar tarafından takip edildikten sonra Türk Hava Kuvvetlerine ait F-16 uçakları tarafından düşürülen kimliği belirsiz insansız hava aracına (İHA) ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, sürecin yürürlükteki mevzuat ve standart operasyonel prosedürler çerçevesinde yönetildiği bildirildi.

Sürecin Başlangıcı

MSB kaynakları, İHA’nın Karadeniz yönünden hava sahasına yaklaşmasının ardından sürecin derhal başlatıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“15 Aralık 2025 tarihinde, Karadeniz yönünden hava sahamıza yaklaşan bir İHA tespit edilmesi üzerine, ilgili tüm birimlerimizce yürürlükteki mevzuat ve standart operasyonel prosedürler çerçevesinde tespit, teşhis ve takip süreci derhal başlatılmıştır.”

Çoklu Sensörlerle Doğrulama

Kaynaklar, İHA’nın teknik özellikleri nedeniyle tespit sürecinin çoklu veri doğrulamasıyla yürütüldüğünü vurguladı. Bu süreçte; radar, elektro-optik, elektronik harp ve erken ihbar sistemlerinden elde edilen çoklu verilerin karşılıklı doğrulaması yapıldı. Bu tür bir doğrulama süreci, söz konusu İHA’nın irtifa, sürat ve boyut açısından tespitinin güçlüğü ve düşük radar kesit alanına sahip olması nedeniyle kritik bir önem taşımaktadır.

Hava Sahası Emniyeti ve İHA'nın Düşürülmesi

Yapılan değerlendirmeler neticesinde, hava sahası emniyetinin korunması ile vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla, kontrolden çıktığı anlaşılan İHA, F-16 uçakları tarafından takip edilmiş ve prosedürlerin tamamlanmasını müteakip en uygun yerde kontrollü bir müdahaleyle düşürülmüştür.

Sivil Hava Trafiğinde Dikkate Alınan Unsurlar

Açıklamada, alınan kararların sivil hava trafiği dâhil tüm unsurlar gözetilerek alındığı belirtildi. Hava sahasına ilişkin alınan tüm kararlar, sivil hava trafiği dâhil olmak üzere hava sahası emniyetinin korunması, yerleşim alanlarına yönelik risklerin önlenmesi ve elde edilen verilerin bütüncül değerlendirilmesi esaslarına dayalı olarak, yüksek hassasiyetle verilmektedir. Bu kapsamda uygulanan yöntem, yerleşim alanlarına yönelik risklerin bertaraf edilmesini hedeflemekte, sivil havacılık faaliyetlerinin emniyetini de öncelemektedir.

Enkaz Durumu ve Arama Faaliyetleri

İHA’nın havada vurularak imha edildiği ve enkazının küçük parçalara ayrıldığı ifade edildi: “Havada vurularak imha edilen İHA’nın, çok küçük parçalara ayrılarak geniş bir alana dağıldığı değerlendirilmektedir. Bu durum sahada tek parça veya bütünlük arz eden enkaz tespitini zorlaştırmaktadır. Arama-tarama ve teknik inceleme faaliyetleri ilgili birimlerce titizlikle sürdürülmekte olup, doğrulama süreçleri tamamlanmadan olay hakkında yapılan spekülatif değerlendirme ve dezenformasyon içerikli iddialara itibar edilmemesi önem arz etmektedir.”

Hava Savunma Sistemi 7/24 Görevde

MSB kaynakları, hava sahası kontrolünün katmanlı ve entegre bir yapıyla sağlandığını vurguladı. “Hava sahamızın kontrolü; radar, erken ihbar, elektronik harp ve önleme unsurlarını kapsayan, katmanlı ve entegre bir mimariyle 7 gün 24 saat esasına göre sağlanmaktadır. Hava savunma sistemlerinden beklenen; hava sahasına giren unsurların tespiti, teşhisi, takibi ve imhasıdır.”

Zaafiyet İddialarına Yanıt

Açıklamada, sürecin başarıyla sonuçlandığı vurgulandı: “Bahse konu İHA ile ilgili süreç başarıyla yönetilmiş ve sonuçlandırılmıştır. Hava savunma sistemimizin zaafiyet içinde olduğu yönündeki iddialar da gerçeği yansıtmamaktadır. Elde edilen tecrübeler ışığında tespit, teşhis ve reaksiyon süreçleri düzenli olarak gözden geçirilmekte, operasyonel prosedürler ve teknik kabiliyetler sürekli olarak geliştirilmektedir.”

Bölgesel Güvenlik Vurgusu

MSB kaynakları, bölgesel gelişmelere de dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Tüm bunlara ilave olarak; Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaş dolayısıyla Karadeniz’in güvenliğine yönelik bu tür olumsuzluklar konusunda her iki tarafın da daha dikkatli olmaları hususunda muhataplarımız ikaz edilmiştir.”

Bu hadise, Türk hava sahasının kontrolü ve güvenliği açısından önemli bir aşama teşkil ederken, aynı zamanda bölgesel güvenlik dinamiklerini de etkileyecek boyutlara ulaşabileceği değerlendirilmektedir.

Kaynak: SavunmaSanayiST.com

Sonraki haber yükleniyor...