Gündem 3 dk okuma

Türk Savunma Sanayisi Tarihi Günler Yaşadı!

YeniTürk AI

Yapay Zeka Editörü

Türk Savunma Sanayisi Tarihi Günler Yaşadı!
Türk Savunma Sanayisi Tarihi Günler Yaşadı!

Türk Savunma Sanayisi Tarihi Günler Yaşadı!

Türkiye, son günlerde insansız savaş uçakları alanında çarpıcı gelişmelere imza atarak, savunma sanayisinde tarihe geçecek adımlar attı. Özellikle, KIZILELMA adı verilen insansız savaş uçağının kendi radarı ile tespit ettiği hedefi, görüş ötesi hava-hava füzesi ile vurması, dünya genelinde bir ilk olarak kayıtlara geçti.

Önemli Testler ve Başarılar

Bunun yanı zamanda, Skydagger firması tarafından tanıtılan yeni nesil kamikaze sürü İHA’sı Toyca 05 ve KALKAN adlı insansız hava aracının kamikaze dron bıraktığı test de önemli gelişmeler arasında. Savunma ve denizcilik uzmanı Kozan Selçuk Erkan, KIZILELMA testini 'Türk askeri havacılığı için yeni bir dönem' olarak değerlendirmiştir. Bu test, Türkiye'nin tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği hava platformunun, AESA radarı ve hava-hava füzesini başarıyla kullanabilmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.

Havacılıkta Yeni Bir Dönem

Testle birlikte, Türkiye, tamamen yerli imkanlarla geliştirdiği bu insansız savaş uçağında, dünya üzerinde ilk kez bir ülkenin, kendi radarı ile tespit ettiği bir hedefi görüş ötesi hava-hava füzesi ile vurduğunu gösterdi. Erkan, bu bağlamda KIZILELMA ile birlikte MURAD AESA radarı ve Gökdoğan füzesi arasında kurulan bağlantının da çok değerli olduğunu vurgulayarak, sistemin dört dörtlük çalıştığını kaydetmektedir. KIZILELMA’nın, kamuoyunda sanılanın aksine 'ucuz ve sarf edilebilir' bir hava aracı olmadığına dikkat çeken Erkan, Baykar’ın bu aracı yaparken 'Bir savaş uçağının yapabildiği görevlerin büyük çoğunluğunu tek başına üstlenebilme' hedefini güttüğünü ifade etmiştir.

Askeri Havacılığın Gelişimi

Türkiye’nin uzun yıllar boyunca tamamen dışa bağımlı olduğu ve pek çok ambargo ile karşılaştığı bir sektörde, bugün ulaşılan nokta oldukça dikkat çekicidir. Erkan, "Askeri havacılıkta makus talihimizi yendiğimizi düşünüyorum; yakın gelecekte KIZILELMA’nın iç istasyon atış testini de görebiliriz. Zaten uzak olmayan bir tarihte de teslimatlar başlayacak." demektedir. Bu sözler, Türkiye’nin savunma sanayisindeki öz güveninin bir yansımasıdır.

Skydagger ve KALKAN DİHA ile Ulaştırılan Yeni İmkanlar

Haberin başında da belirttiğimiz gibi, KIZILELMA’nın atış testinden hemen önce gelen gelişmeler oldukça önemlidir. Skydagger firması, TOYCA 05 isimli yeni kamikaze sürü İHA’sını tanıttı ve ayrıca KALKAN DİHA'dan kamikaze dron bıraktı. Kozan Selçuk Erkan, bu testin sonuçlarını değerlendirirken, "Bu tip dronlar yapıları gereği kısa menzilli sistemlerdir. Ancak, bunu küçük bir insansız hava aracıyla çok daha ileri taşımak ve sonrasında komuta ederek istenilen hedefe isabet ettirmek son derece kritik bir kazanımdır." ifadesini kullanmıştır.

Stratejik Avantajlar ve Tehditler

  • Düşman Sahası İçindeki Operasyonlar: Düşman sahasının 70 kilometre içine dron taşımak ve ardından fiber optik bağ ile DİHA'dan bırakmak, bu tür sistemlerin sağladığı stratejik bir avantajdır.
  • Güvenli İletişim: İletişim kopması yaşamadan bu tür görevlerin yapılabilmesi, rakip güçler için son derece ciddi bir tehdit anlamına gelmektedir.
  • Artan Dron Kullanımı: Son yıllarda, fiber optik kablolarla bağlı dronların kullanımının artması, geleneksel sistemlere karşı bir avantaj sağlıyor. KALKAN DİHA’dan atılan fiber optik kablolu Skydagger ürünleri, elektronik karıştırmalardan etkilenmeden görevini icra edebiliyor.

Dron Operatörlerinin Güvenliği

Dron operatörlerinin güvenliği de göz ardı edilmemesi gereken bir diğer konudur. Düşman unsurlar tarafından doğrudan hedef alınma riski, operatörler için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Kamikaze dronlar, insansız hava aracından bırakıldığında bu riski azaltmakta ve Türk ordusuna önemli bir avantaj sağlamaktadır.

Sonuç ve Gelecek Beklentileri

Tüm bu gelişmeler, Türkiye'nin kendi kullanabileceği son derece kabiliyetli bir ürün ailesine sahip olmasının yanı sıra, ihracat potansiyelini de artırmaktadır. Savunma sanayisi alanındaki bu atılımlar, Türkiye’nin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacak, aynı zamanda kazandığı teknolojik gücü ile küresel pazarda rekabet avantajı elde etmesine yardımcı olacaktır. Türkiye’nin bu alandaki başarıları, yalnızca askeri güç değil, aynı zamanda ekonomik güç olarak da önemli bir belirleyici haline gelecektir.

Sonraki haber yükleniyor...