Türkiye, Savaş Gemisi Üreten 10 Ülkeden Biri Oluyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin savunma ve havacılık alanındaki iddialı hedeflerini dile getirerek, 2028 yılına kadar 11 milyar dolarlık ihracat hedefi ile dünya genelinde en büyük 10 savunma sanayii ülkesi arasında yer almayı amaçladığını vurguladı. Bu hedef, Türkiye’nin yalnızca askeri kapasitesini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası savunma sanayi pazarındaki rekabet gücünü de artırmasını hedefliyor.

Türkiye ve Pakistan Arasındaki Savunma İşbirliği

Erdoğan, Türkiye'nin, kendi savaş gemisini tasarımından denize indirmesine olanak tanıyan gelişmeleri paylaşarak, "Dünyada kendi savaş gemisini üretip hizmete alan 10 ülkeden biriyiz" dedi. Bu açıklama, Türkiye’nin 2018 yılında Pakistan ile yaptığı MİLGEM gemisi inşa sözleşmesinin bir sonucu olarak, dost bir ülkeye güçlü bir savunma kapasitesi sunma vizyonunu da destekliyor. İki ülke arasındaki bu işbirliği, tarihsel bağların yanı sıra, ortak savunma hedeflerine ulaşmada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Deniz Kuvvetleri ve Modern Donanım

Erdoğan’ın konuşmasında, Türkiye’nin Deniz Kuvvetleri personeline teşekkür ederek başladığı bölüm, Türkiye'nin Mavi Vatan’daki hak ve hukukunu koruma iradesinin bir yansımasıdır. 'Deniz platformlarımızın hizmete giriş, bayrak çekme ve ilk saç kesme töreni vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum' ifadeleri, Türk deniz kuvvetlerinin modernleşme çabalarının ve Türkiye'nin deniz gücünde kayıtlı yerinin önemini vurguluyor.

Yeni Deniz Platformları ve İnovasyon

TCG Hızır Reis denizaltısı, Türkiye'nin deniz platformları arasında öne çıkan bir örnektir. Hızır Reis, gelişmiş sonar yetenekleri ve havadan bağımsız tahrik sistemi ile donatılmış olup, milli bir proje olarak Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiştir. Ayrıca, yeni tip çıkarma gemisi C-159 ve ULAK adlı silahlı insansız deniz aracı da, Türk mühendisliğinin başarısını sergiliyor.

• Hızır Reis: Sessiz derinliklerin koruyucusu olacak şekilde tasarlanmış.
• C-159: Hem askeri harekatlarda hem de barış döneminde insani yardım operasyonlarında kullanılacak.
• ULAQ: Yüzde 90 yerlilik oranına sahip marin motoru ile dijital dönüşümün sembolü.

Türk Savunma Sanayii’nin Ekonomik Etkisi

Erdoğan’ın verdiği rakamlar, Türkiye’nin savunma sanayiinde kaydettiği ilerlemenin büyüklüğünü gözler önüne seriyor. 2022 yılı itibariyle 7 milyar 445 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirilmiş ve bu rakamın, yüzde 30’luk bir artışla, 8.6 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin savunma sanayisi için oluşturduğu istihdamın yanı sıra, ekonomik büyümesine katkı sağlıyor. Böylece Türkiye, dışa bağımlılığını azaltarak, kendi teknoloji üretme kapasitesini artırıyor.

Geleceğe Yönelik Stratejiler ve Hedefler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisinde 2028 yılı için belirlediği 11 milyar dolarlık ihracat hedefinin, global ölçekteki rekabet ortamında ülkenin konumunu sağlamlaştıracağını ifade etti. Özellikle Türk tersanelerinin bugüne kadar 140'tan fazla deniz platformu ihraç etmesi, Türkiye'nin savunma sanayiindeki potansiyelinin ve uluslararası pazardaki yerinin kuvvetli bir göstergesi. Deniz kuvvetlerine yapılan yatırımlar, yalnızca askeri açıdan değil, aynı zamanda bölgesel istikrarı sağlama yönünde de büyük bir stratejik değere sahiptir.

Uluslararası Güvenlik ve Barış Vurgusu

Erdoğan, konuşmasının devamında barışın korunmasının önemine değinerek, Türkiye'nin askeri gücünün savunma amaçlı olduğunu ve bu yatırımların asla savaşa hazırlık değil, barış, istiklal ve istikbal korumak için yapıldığını belirtti. "Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Hiçbir ülkeyle gerilim istemiyoruz" ifadeleri, Türkiye'nin askeri ve siyasi politikalarının uluslararası arenada barışçıl bir tutum benimsediğini gösteriyor.

Sonuç ve Değerlendirme

Bugün gerçekleştirilen tören, Türkiye'nin deniz kuvvetlerindeki modernleşme adımlarının bir tamamlayıcısı olarak öne çıkmakta. Mavi Vatan'da yapılan her stratejik yatırım, ulusal güvenlik bağlamında önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye'nin askeri sanayi projelerinde elde ettiği süratli ivme, ilerleyen yıllarda ülkenin global savunma pazarında daha da etkin bir aktör haline gelmesine olanak tanıyacaktır. Bu bağlamda Türkiye, hem kendi ulusal güvenliğini sağlarken, hem de dost ve kardeş ülkelerin güvenliklerine katkı sunarak uluslararası dengeyi sağlamayı hedeflemektedir.